Arabayla Köpekli Seyahatin Yazılı Olmayan Kuralları (Bizim Evde)

Arabayla Köpekli Seyahatin Yazılı Olmayan Kuralları (Bizim Evde)

Arabayla Köpekli Seyahatin Yazılı Olmayan Kuralları (Bizim Evde)

 

O Instagram fotoğraflarını hepimiz biliriz: Arka koltukta uslu uslu oturan, dili dışarıda, rüzgârda tüyleri uçuşan mutlu bir köpek… Harika bir an, değil mi?

Şimdi size gerçeği söyleyeyim: O harika an yakalanana kadar, muhtemelen arabanın içi biraz mama kırıntısı oldu, bir mola yerinde tasmadan kurtulma tehlikesi atlatıldı ve en az bir kere “acaba midesi mi bulandı?” paniği yaşandı.

Yıllardır köpeğim Bumer’le sayısız yolculuk yaptım. Size şimdi kitap gibi kurallar anlatmayacağım. Sadece bizim evde defalarca test edilmiş, onaylanmış, gerçekten hayat kurtaran birkaç tüyoyu paylaşacağım.

Her Şeyden Önce: İki Altın Kural

Bizim için yolculuk öncesi iki kural vardır ve bunlar asla pazarlığa açık değildir.

Bir: Köpek, hareket halindeki arabada ASLA serbest olmaz. Bu kadar net. Ya arabalar için özel üretilmiş emniyet kemeriyle bağlıdır ya da güvenli bir taşıma kutusundadır. “Ama sıkılır” diye bir düşünce yok. Sizin emniyet kemeriniz ne kadar önemliyse, onunki de o kadar önemli.

İki: Yola çıkmadan bir hafta önce veterinerin kapısı mutlaka çalınır. “Hocam biz uzun yola çıkıyoruz, bir sorunumuz var mı?” diye sorulur. Özellikle arabada huzursuzlanan, midesi bulanan o hassas çocuklar için alınacak minik bir önlem, bütün yolculuğun kalitesini değiştirir. O aşı karnesini de torpidoya atmayı sakın unutmayın.

O “Hayat Kurtaran Çanta”

Bizim arabanın bagajında her zaman hazır duran bir çantamız var. Adı “Bumer’in macera çantası”.

İçinde öyle çok süslü şeyler yok. Sadece temel ihtiyaçlar var.

  • Bolca su ve her zaman yediği kendi maması. Sakın “gittiğim yerden alırım” hatasına düşmeyin. Ani mama değişimi, mideyi bozmak için en garantili yoldur.
  • Evdeki kokusu sinmiş o eski püskü battaniyesi. Bu, dünyanın en iyi sakinleştiricisidir. Yabancı bir yerde ona evini hatırlatır.
  • Bolca ıslak mendil ve kağıt havlu. Çünkü patiler kirlenebilir, bir şeyler dökülebilir… Hazırlıklı olmak iyidir.
  • Ve o en sevdiği gıcırtılı topu. Mola yerinde onunla iki dakika oynamak, biriken bütün stresi ve enerjiyi alır.

Yol Sanatı: Acele Etme, Keyfini Çıkar

Uzun yolun sırrı, acele etmemektir. Biz genelde iki saatte bir, bazen daha bile sık dururuz.

Mola demek, sadece tuvalet demek değildir. Bırakın arabadan insin, etrafı koklasın, gerinsin. Bu, onun için bir nevi “yol haberlerini” okumaktır, onu rahatlatır.

Mama konusuna gelince… Yola çıkmadan hemen önce köpeği tıka basa doyurmak, yapılacak en büyük hatalardan biridir. Bu, “lütfen mola yerinde kus” demenin başka bir yoludur. Yol boyunca sadece küçük ödül mamaları ve sık sık su teklif etmek, bizim altın kuralımızdır.

Peki ya o meşhur, kafayı camdan çıkarma sahnesi? Asla izin vermeyin. Çok tehlikelidir. Hızla giden arabadan gözüne bir şey kaçabilir, kulağı rüzgârdan iltihaplanabilir. Camı sadece temiz hava gelecek kadar aralamak en doğrusu.

Evet, ilk başta bütün bunlar biraz angarya gibi görünebilir. Bir çanta hazırla, veterinere git, sürekli mola ver…

Ama tüm bu küçük adımlar, size paha biçilmez bir şey kazandırır: Huzur.

Yolculuktan keyif alan, strese girmeyen, mutlu bir köpek… İşte o zaman o meşhur Instagram fotoğrafı zaten kendiliğinden çekiliyor.

Unutmayın, araba bir amaç değil, sizi ve en iyi dostunuzu yeni maceralara götüren bir araçtır. O aracın içini keyifli hale getirmek de tamamen sizin elinizde.