O Sigortayı Yaptırmasaydım, Tatilimiz Bir Kâbusa Dönecekti

O Sigortayı Yaptırmasaydım, Tatilimiz Bir Kâbusa Dönecekti

O Sigortayı Yaptırmasaydım, Tatilimiz Bir Kâbusa Dönecekti

 

Dürüst olayım, evcil hayvan seyahat sigortası lafını ilk duyduğumda biraz gözlerimi devirmiştim.

“Bir de bu mu çıktı başımıza?” diye düşündüm.

Zaten bir sürü seyahat masrafı var, bu da lüks kaçar, gereksiz bir harcama olur diyordum.

Ta ki geçen bahar, köpeğim Mavi ile çıktığımız o unutulmaz İtalya seyahatine kadar. O seyahat, bana o “gereksiz” gördüğüm kağıt parçasının aslında ne kadar hayati olduğunu, biraz acı bir tecrübeyle öğretti.

Kriz Anı ve O Telefon Görüşmesi

Her şey film gibiydi. Roma’da tarihi sokaklarda geziyor, Mavi’nin etrafa saçtığı neşeyi izliyordum.

Sonra bir akşam otel odasında, her şey bir anda değişti. Mavi birden halsizleşti. Nefes alıp verişi tuhaflaştı.

O an hissettiğim paniği ve çaresizliği tarif etmem imkânsız.

Yabancı bir ülke, dilini tam bilmediğim insanlar ve kucağımda gittikçe kötüleşen can dostum…

Aklıma hemen gelirken çantaya attığım sigorta poliçesi geldi. Üzerindeki 24 saat açık acil durum numarasını hemen aradım. Telefondaki Türkçe konuşan görevli, sakin sesiyle beni yönlendirdi. Bana en yakın, anlaşmalı veteriner kliniğinin adresini verdi ve ekledi: “Siz hiç merak etmeyin, biz kliniği bilgilendirdik. Siz sadece gidin.”

İşte o an anladım ki, sigorta aslında bir masraf değil, kriz anında sizi ayakta tutan bir acil durum hattıymış.

Fatura Geldiğinde Gelen İkinci Rahatlama

Kliniğe gittik. Meğer Mavi, gün içinde yediği bir şeyden dolayı ciddi bir alerjik reaksiyon gösteriyormuş. Bir gece müşahede altında tuttular, serum ve iğnelerle müdahale ettiler.

Sabah faturayı görünce ikinci bir şok yaşadım. Neredeyse iki kişilik uçak biletimizin parası kadardı.

Ama o faturanın çok büyük bir kısmını ben ödemedim. Sigorta şirketi, benim yerime doğrudan kliniğe ödemeyi yaptı. Benim cebimden sadece küçük bir katılım payı çıktı.

Bu sadece veteriner masrafı da değil. Düşünsenize, ya Mavi’nin bu durumu yüzünden seyahati iptal etmemiz veya yarıda kesmemiz gerekseydi? O ödediğimiz otel ve bilet paraları tamamen yanacaktı. İyi bir poliçe, bu gibi “ya olursa” senaryolarının neredeyse tamamını kapsıyor.

Peki, Sigorta Seçerken Neye Dikkat Etmeli?

Bu olaydan sonra anladım ki, sigorta yaptırmak kadar doğru sigortayı seçmek de önemli. İşte benim çıkardığım üç basit ders:

  • Birincisi, veteriner masrafları limiti ne kadar, ona bakın. Özellikle yurt dışı için bu limitin yüksek olması çok kritik.
  • İkincisi, kaybolma veya çalınma durumunda arama ve geri getirme masraflarını karşılıyor mu? Allah korusun ama bu en büyük kâbuslardan biri.
  • Üçüncüsü, sizin değil de, onun bir sağlık sorunu yüzünden geziniz iptal olursa, bilet ve otel paranızı geri alabiliyor musunuz? Bu madde, size büyük bir finansal güvence sağlar.

Kısacası, en ucuz poliçeye değil, sizin seyahat tarzınıza ve dostunuzun durumuna en uygun kapsama odaklanın.

Artık Mavi ile bir yere giderken içimde o “acaba?” korkusu olmuyor. Çünkü biliyorum ki başımıza bir şey gelse bile yalnız değiliz. Yanımızda görünmez bir destek ekibi var.

Size de tavsiyem bu. O küçük sigorta primini, tatiliniz boyunca satın alacağınız en değerli şey olarak düşünün: Huzur.

Şimdiden iyi ve her şeyden önemlisi, güvenli yolculuklar!